UA-48803772-1

11 Ekim 2014 Cumartesi

Incir ağaçları

                                                         
    Evet, incir ağaçlarını çok seviyorum. Bana hep sükuneti, yalnızlığı ama huzuru hatırlatır. Farkediyorum ki, İstanbul' da çok incir ağacı var. Yollardan geçerken onları izliyorum. Hep aklıma Necip Fazıl geliyor.
     Necip Fazıl' ı çok severim. Şiirleri zatıen baştacı. Ama ben onun karakterini, yaşantısını da severim. Hayatında doğru yola ulaşmış ve bu yol üzerindeyken yaşamını yitirmiş şanslı bir insan aynı zaman da. Ben hep müslümanlığı sonradan keşfedenlerin (müslümanlığı keşfetmek için illa gayrimüslim olmak gerekmiyor tabi.) dini daha güzel, daha içten, o veya bu tarafa çekmeden, tam da olduğu gibi yaşadığına inanırım. Hatta genelleme bile yapabilirim. Nedenini ise tam bilemiyorum. Belki geç bulunup, kıymet verilmesi söz konusudur. 
     Bir Adam Yaratmak. Necip Fazıl' ın tiyatro eseri. Lisede okumuştum. O kadar etkilenmiştim ki. Belki de incir ağaçlarını sevmeye başlamam o zamana denk gelmiştir. Keşke birgün sahnede izleme şansım da olsa. Ama denk gelmedim hiç. 
Madem Necip Fazıl dedim, kapanışı da onun dizeleriyle yapayım. En sevdiğim şiirinin son dizeleri:
Mehmedim sevinin başlar yüksekte
Ölsek de sevinin eve dönsek de 
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte 
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder