Dün gece bir komşumuzun kavga seslerini dinledik. Hayatımda ilk defa bu kadar uzun süren, bu kadar şiddetli bir kavgaya şahit oldum. Korktum, ağlamaklı oldum.
Insan gerçekten üzülüyor. Çığlıklar, kırılan eşyaların sesi, şangırtılar.. Bana en çok dokunan çocukların ağlaması oldu. Ebeveynlerin çocukların yanında kavga etmesinin bir yaptırımı olmalı bence. Sağlıklı bir toplum için bu gerekli.
Şimdi bu yazdığıma ben de güldüm sevgili okuyucu. Haklısın. Kadınlar orda burda, sokakta kocaları tarafından öldürülürken peyy, ben kalkmış çocukların yanında kavga etmesinler diyorum. Komik di mi? İşte sistem o kadar bozuk ki, bir sürü can acıtıcı sonucu var. Nerden başlanır, nasıl düzelir bilemiyorum.
Yine eskilere gidiyorum. Biz on beş yıl aynı evde oturduk. Çocukluğum ve gençliğimin bir kısmı bu evde geçti. Komşularımızla öyle sıcak iliskilerimiz vardı ki, kapılarımız açık olurdu çoğu zaman. Herkes birbirinin derdini tasasını bilirdi. Komşulardan biri kavga edince, kavga sesleri duyulunca hiç çekinmeden kapıları çalar, müdahale ederdi diğerleri. Kavganın şiddetine göre bazen babalar toplaşıp giderdi. Ortalık hemen yatışır, çay içilir, konu kapanırdı. Bazen gülünürdü bile.
Zaman algımızı da değiştiriyor. Şimdi düşününce özel hayata müdahale, mahremiyet yoksunluğu gibi görünüyor. Ama o zaman gayet normaldi. Kavga varsa müdahale de vardı.
Şimdi ise, kimse oralı olmuyor. Olan da gürültüden rahatsız olduğu için, kendini düşünerek müdahale etme gereği duyuyor. Ne yapıyor, polis çağırıyor ya da site güvenliğine haber veriyor. Çok sevgili kulakları rahatsız olmasın diye, malum hepimiz sevgi pıtırcığıyız ya kavga falan bilmeyiz, kavga eden de ne hali varsa görsün, rezil oluyosa olsun. Mantık bu.
Oysa ki, empati kuruyorum da, kavga eden çiftler ya da aile bireyleri bu kadar maddi ve manevi tahribattan sonra kapılarında polisle karşılaşınca ne hissederler, nasıl üzülürler, mahçup olurlar ve birbirlerine daha da bilenmezler mi? Haksız mıyım ama? Hepimiz öyle böyle tartışma gerilim yaşıyoruz. İster miyiz böyle bir şeyle karşılaşmak?
Karı koca kavgası hele çok hassas bir konu. İnsan karışmak istemiyor ama bir yandan da korkuyor, ya birine birşey olursa.
Dün bunu düşündüm örneğin. Eşime gidip kapılarını çalmayı teklif ettim. Şikayet babında değil insanca, kardeşçe, arkadasça hani. Belki biz gidince o öfke nöbetinden çıkarlardı. Eşim kabul etmedi tabi. Onlar karı koca biraz sonra barışırlar, dedi.
Yeni taşındıkları için tanımıyoruz onları. Nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Belki adamın elinde bıçak vardır. O sinirle sana saldırır. Olamaz mı, olabilir. Modern zamanların bize abasının altından gösterdiği sopası bu. Tehlike görünce uzaklaş oradan. Başına bişey gelmesin.
Böyle neresinden tutsan elinde kalan bir konu bu. Ne diyeyim.
Allah ağzımızın tadını bozmasın.
Imza: Hayriye Hanım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder