UA-48803772-1

1 Kasım 2014 Cumartesi

Hoşçakal Gözüm


     Birkaç gün önce Ahmet Abinin doğumgünüydü. Ahmet Abi diyorum ya bir tanışıklığım yok. Bir konserine bile gitmişliğim yok(ne yazık ki) 
     Biz eşimle ona Ahmet abi diyoruz. Ne zaman dertlensek, tartışsak, sıkılsak açıyoruz şarkılarını. O söylüyor, biz susuyoruz. Ben çoğu zaman ağlıyorum. Çünkü onun sesi benim kalbimin en ince yerine dokunuyor. Eşim de durgunlaşıyor. Üzülünce yaptığı gibi gözlerini kaçırıyor. Bazen gözlüklerinin altından bir yaş süzülüyor. Biz, ikimiz, kalbimize dönüyor, kalbimizdekilere dönüyor, birbirimizin kalbine geçiyoruz. O güleç ama hüzünlü adam bize biz olduğumuzu, bir kalbimiz olduğunu, insan olduğumuzu hatırlatıyor bir süre. Sonra yine dönüyoruz hayatımıza. Ne yiyeceğimizden, alışverişte neler alınacağından, Gudu' nun bugün neler yaptığından, trafikteysek önümüze kıran adamdan konuşuyoruz işte. O bir kaç şarkılık zamanlar hayat telaşemize hüzünlü ama güzel ve özel bir mola oluyor.
      Ona gelince;
     Yaşasaydı da bu günleri görseydi denilecek bir durum yok ne yazık ki. Evet birşeyler değişti ama. Şimdi de trajikomik bir durum var ortada. Dün ona vatan haini diyenler şimdi de akıllarınca kucaklıyorlar onu.
      Yapay bir iade-i itibar, bi şakşakçılık, dizilerde, haber bültenlerinde şarkıları çalıyor falan. 
     O rezil gece utançtan yerin dibine girilesi şeyler yapan güruh bi günah çıkarma havasındalar şimdi. 
      Ruhlarını satanlar o gün nasıl davranmaları gerekiyorsa öyle davrandılar. Bugün o düzen tersine mi döndü? Farketmez, onlar yine ne gerekiyorsa yaparlar. 
     Bu yüzden yarın öbür gün Serdar Ortaç, Ebru Gündeş falan yüzleri kızarmadan sahnede onun şarkılarını söylese hiç şaşırmam. 
     Gerçi ben  Serdar Ortaç' a kızmıyorum. Özeleştiri yapıp, o zamanlar yeni piyasaya girdiğini, tutunmaya çalıştığını, o çirkin davranışları baskı altında gerçekleştirdiğini, pişman olduğunu defalarca söylediği için bir tık önde. 
    Ama bunları müzik piyasasında bir yere gelmeden üzerine gidilmeden, ortalık durulmadan, Ahmet Kaya bu dünyadan gitmeden önce yapsaydı belki bir anlam ifade edebilirdi. Onun için kendini aklaması artık mümkün değil. Ama en azından bir çabası var iyi kötü. 
   Ben onu da linç savunucularının diğer bir kurbanı gibi görüyorum nedense. Genel resme baktığımızda orada onu da harcadılar  gibime geliyor. Bir fırsat sunmuş gibi yapıp onu da hayatının sonuna kadar bu ayıpla yaşamaya mahkum ettiler. Yazık. 
      Ahmet Kaya gibisi dünyaya bir kere gelirdi. Geldi ve gitti. Hoşçakal Gözüm. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder