Unuttum yazmayı. Gudu' nun kaka tahlilini yaptık. Tabi çok mühim bi mesele nasıl unuturum. Sanki herkes işi gücü bıraktı, nefesini tuttu Gudu' nun bağırsağında kurt var mı yok mu onu bekliyordu. Olsun.
Belki bebeğinin sık uyanması nedeniyle uykusuzluk çeken bir anne daha vardır. (Daha neler, tabi ki vardır) Ona da fikir olur yazdıklarım. Evet Gudu' nun yaklaşık iki aydır uyku düzeni bozuktu. Gece sık sık uyanıyor ve ağlıyordu. Ben de yaptığım araştırmalar sonucu kıl kurdu olabilir diye düşünmüştüm. Merak edenler daha önceki uyku konulu yazılarımı okuyabilir.
Yakın bir hastane bulduk. Ve sabah Gudu yapar yapmaz çıktık yola. Doğru tabakhaneye. Ay pardon hastaneye. ((Bu arada bu deyimin kaynağını merak edip onu da araştırdım. Malum araştırmacı bir kişiliğim. Şöyle ki; eskiden postların yani hayvan derilerinin işlendiği yere tabakhane denirmiş. Bu derilerin parlaması da afedersiniz köpek kakası sayesinde olurmuş, ve kaka ne kadar yeni yapılmış olursa deri o kadar parlak olurmuş, köpekler de genelde bu işi sabah yaptıkları için o yaptıkları şeyler hızlıca toplanıp tabakhaneye yetiştirilirmiş. İşte bu deyim burdan gelmiş))
Konumuza dönelim. Elimizde Gudu' nun kirli bezi hastaneye koştuk. Tahlil yapılabilmesi için 45 dakikayı geçirmememiz gerekiyor.
İğrenç detaylar var da onları anlatmayım şimdi. Zaten ne iğrenç bi yazı oldu bu. Kurtlar, kakalar ıyy.
Sonuç: temiz. Kıl kurdu, parazit bilmem ne, hiç bişey yok. Çok şükür bu çok iyi bir haberdi. Ama elimde uykusuzluğunun nedeni olarak bir tek bu kalmıştı. Oy ben nerelere gidem. Bir de eşimin "ben demiştim yok diye" lerine maruz kaldım. Ama olsun neyse ki çıkmadı. Hem bir sürü uğraş dur, minicik bebeğe ilaçlar ver, dezenfekte et falan filan. Hem de ben kesin "pasaklı anne miyim ben?" Triplerine girerdim.
Uykusuzluğa gelince, oğulcan hala uyanıyor ama eskisi kadar sık değil. Uyumadan önce iyi doyurup uyku saatini ileriye çekmek biraz farkettirdi.
Ben de artık hortlak gibi gezmiyorum. Biraz daha uyuyorum ya da bu tempoya alıştım. Bazen kafa gitmiyor değil, ama öyle de yaşamaya alıştım.
Malum, tenyalar bağırsakta yaşar, bağırmasak da.
Hadi eyvallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder