Pek bir meşhur, hep duyuyorum sağdan soldan, ismi de çok cici geliyor, ondan bundan gelen oyun davetleri falan derken oyunu telefonuma indirdim. Aman Allahım! Başbelası bu oyun. İllet birşey.
İki gün oynadım. Sonra bi de baktım ki ooo hayatım şeker patlatmadan ibaret olmuş. Gündüzüm oyun oynama, bu arada oğlumu ihmal mi ediyorum acaba diye vicdan azabı çekme ama yine de can kazanmak için zamanın geçmesini bekleme, gecem ise gözümün önünden geçen şekerleri bertaraf edip uykuya geçmeye çalışmakla geçiyor. Ikinci günün gecesi vicdan azabım tavan yaptı. Bu oyuna harcayacağım zamanı Guducan ile oyun oynamakla geçiririm, başlarım candysine de, jölesine de dedim ve bir hışımla kalkıp oyunu telefonumdan sildim. Ohh! Yol yakınken kurtuldum. Ki bir kaç gece daha gözümü kapatınca o lanet olası şekerlerin geçiti devam etti.
Bu oyun resmen gönüllü esaret. Ve o kadar çok level var ki bu oyunda 300 mü, 500 mü, tam bilmiyorum. Yazık yahu. Harcanan zamana yazık.
Alakasız dipnot: Level aralarında çıkan küçük kız, Sünger Bob' un kurs hocası bayan Puff' ın çocukluk hali sanki.))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder