Bugün Gudu çok huysuzdu. Uyumadı, doğru dürüst birşey yemedi ve hep kucakta olmak istedi. Tipik diş çıkarma belirtileri işte. Diş eti de kabardığına göre üçüncü dişimiz geliyor. Yarım saattir ayağımda sallıyorum da nihayet uyudu. Ben de dinleniyorum biraz.
Dün akşam genel temizlik yaptık Onur' la. Onun da yorgunluğu var. Maşallah diyeyim koca yönünden çok şanslıyım.
Bana çok yardımcı oluyor. Yoksa ben bu ağırkanlılıkla ve bu isteksizlikle zor bitirirdim işleri. Zaten ev işi yapmayı hiçbir zaman sevmedim.
Bana çok yardımcı oluyor. Yoksa ben bu ağırkanlılıkla ve bu isteksizlikle zor bitirirdim işleri. Zaten ev işi yapmayı hiçbir zaman sevmedim.
Ev pırıl pırıl oldu. Ben de Onur' u yatmaya gönderip, yarın iş yerinde yesin diye poğaça yapayım dedim, teşekkür mahiyetinde.
Poğaçanın tadı ve görünüşü çok güzel oldu ama gevrek olmadı. Yağını az koydum herhalde. Beğenmedim pek ama kocacım çok bayıldı. Yarıdan fazlasını kahvaltıda bitirince oburcum iş yerine götürmesine gerek kalmadı.
Bu aralar Gudu yeni şeyler öğrenip duruyor. Bir kaç gündür gördüğü herşeye iki eliyle saldırma huyunu bırakıp özellikle küçük şeyleri sadece başparmağı ve işaret parmağıyla kibarca tutmayı öğrendi. Salon erkeği oldu benim oğlum ayy. Bebek gelişimi makalelerinde bunu okumuştum. Demek ki bebeklerin motor gelişiminde önemli bir ayrıntı.
Bir de dün yanımda otururken koluma tırmana tırmana ayaklanıp kucağıma atladı. Çok şaşırdık. Ben yine duygulandım.
Gudu büyüdükçe ben daha duygusal oluyorum. İlk dişi çıktığında ağladım. İkincide ağlamam diyordum ama yine göz yaşlarımı tutamadım. Onur çok güldü o halime, mezuniyetinde, düğününde nasıl olacaksın acaba, dedi. Ahh, o günleri görelim de hele, deyip bir daha ağladım. ;)
Üçüncü dişinde de hatta bütün dişlerinde ağlayacağım sanırım.
Ne yapayım, hem ağlak bir tip olup hem de üstüne anne olunca böyle oluyor. Yapacak bir şey yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder