Bugün kadınlar günü. Ya da bazılarının deyimiyle "Dünya Emekçi Kadınlar Günü". İsimde bile bir dayatma var. 'Emekçiysen bu gün senin günün. Sen emek verirsen belki seni sayabiliriz.' dermiş gibi . Onu bırak sanki emekçi olmayan, emek vermeyen kadın varmış gibi. Varsa da ben rastlamadım hiç. Şu âhir ömrümde tanıdığım bütün kadınlar alabildiğine emek veriyor hatta paralıyor kendini. Buna ben de dahilim.
Ne tuhaf! Kutlamalar, mesajlar, çiçekler bir yanda. Bir yanda kadına yönelik şiddetin son bulmasına dair sosyal mesajlar. Tuhaf, çünkü tam 157 yıl önce kadınlara "ne kadar da mutlusunuz, e kutlamaları, hediyeleri, özel günleri falan da seviyorsunuz, hadi mutluluğunuza mutluluk katalım, bu gün sizin gününüz olsun, her yıl kutlayalım" dediler sanki 8 Mart için.
O gün onlarca kadın yanarak öldü. Geçen onca yıldan sonra hala o onlarca kadının ölüm yıldönümü olan bu günde "kadınlar şiddet görmesin, tecavüze uğramasın, ölmesin" temennilerinde bulunulması ne kadar trajik bir paradoks.
Kutlamayın kadınlar günü falan. 8 Mart'ta sizin olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder