UA-48803772-1

18 Ekim 2017 Çarşamba

gudunun annesi

Hayat ne tuhaf!
Herşey ne kadar değişken ve herşey ne kadar da aynı.
İnsan üç dört yıl önceki kendini bile tanımamıyor, misal.
Bu blogu oğlum daha küçücükken yazıyordum. Yazmayı bırakmış, blogun varlığını bile unutmuştum.
Hatırladım, okudum;  düşündüm, gülümsedim bazen de gözlerim doldu. Kalbime  ayna tutulmuş gibi, sırlarım herkesin ortasında açığa çıkmış gibi bir yüz ifadesi kondu yüzüme. Üslubumu küçümsedim bir de;) oysa ki şimdi de çok iyi olduğunu sanmıyorum.
Kendime gudunun annesi demişim. Oğluma Gudu demişim. Şimdi falanın annesi diye bir takma isim görsem; niye kendisi değil, falanın annesi olmaktan başka bir vasfı yok mu, derim mesela. Ama oğlumu hala Gudu diye sevdiğime şaşırdım:) bir de sevgi göstergesi başka bir adı var: Lülü.
Büyüdü oğlum, ben de büyüdüm. Büyüttük birbirimizi. Şuanda da en büyük mutluluk kaynağım o. Ama dediğim gibi bir blog açacak olsam şuanda, gudunun annesi olmazdı adı. Çünkü çok büyüdüm ben, çok değiştim. Hem o da büyüdü.
Büyüdük.